AğaçYetiştiriciliği Organik bahçe hobi ağaç yetiştiriciliği ve organik tarımcılığa giriş



Archive - Kas 2014 - Yazı

Tarih
Tür

Kasım 26th

Sahil çamı. — Sarı çama benzer. Sıcak yerlerde, denize yakın yüksekçe yerlerde yetişir. Yurdumuzda İstanbul, Marmara, Karadeniz kıyılarında çok bulunur. Toroslar’da da 2000 m. yüksekliğe kadar olan yerlerde de rastlanır. Sarı çamdan başlıca farkı kozalaklarının sapsız, daha büyük, iğne yapraklarının da daha uzun olmasıdır.

Çam Ağacı Türleri
Pinus brutia – Kızılçam
Pinus canariensis – Kanarya Adaları çamı
Pinus cembra – İsviçre fıstık çamı
Pinus halepensis – Halep çamı
Pinus heldreichii – Bosna çamı
Pinus mugo – Dağ çamı
Pinus nigra – Karaçam
Pinus peuce – Rumeli Weymut çamı
Pinus pinaster – Sahil çamı
Pinus pinea – Fıstık çamı
Pinus sylvestris – Sarıçam

Çam; kozalaklıların çamgiller familyasından olan ağaçlara genel olarak verilen addır.

Çamlar değişik ortam şartlarında yetişerek ormanlar meydana getirirler. Ayrıca yaz, kış yapraklarını dökmedikleri, havayı saflaştırdıkları için bahçelerde, parklarda da yetiştirilirler. Kuzey memleketlerinin sert ikliminde başka ağaçlar barınamazken, bazı çam çeşitleri geniş ormanlar meydana getirirler. Bununla beraber, tropiklerde de yetişen bazı çeşitleri vardır. Fakat genel olarak çam ılık ve bilhassa soğuk memleketlerin bitkisidir. Açıktohumlular şubesinden olan çamların birçok çeşitleri vardır. Bunların hemen hepsi de iğneyapraklıdır. Belli başlı örneği sarı çamdır.

Kasım 24th

Fide Temini

Portakal yetiştiriciliği için öncelikle, kaliteli fidan üretimi veya temini gerekir. Ticari turunçgil fidan yetiştiriciliğinde en çok kullanılan yöntem, çöğür anaçları üzerine istenilen çeşidi göz aşısı ile aşılamaktır. Portakal ağaçlarından bol verim alınabilmesi için; bahçe tesisinde virüs ve virüs benzeri hastalıklardan temiz, anaç-kalem uyuşması iyi, nematodlardan ari, adına doğru, bir örnek ve hızlı gelişme gösteren sağlıklı fidanların kullanılması gereklidir.

Tüm turunçgiller gibi, portakal ağaçları da çeşitlerine göre sonbahardan başlayıp kış sonlarına kadar, meyveler tam olgunlaştıkça hasat edilir. Hasatta, meyveler elle tutulup sapı bükülerek koparılır ya da daha iyisi keskin bir makasla kesilir. Hasat sırasında kesinlikle dal uçları kırılmamalı; meyve toplama işi açık, kuru, güneşli ve ılık havalarda yapılmalıdır. Meyvelerin üzerinde çiy ve kırağı varsa bunların kuruması beklenmelidir.

Tüm turunçgiller gibi, hepyeşil portakal ağaçları da topraktan çok fazla besin kaldırdığından gübreye gereksinimleri çok olur. Ağaçlara, bulunduğu ortam, yaş ve gelişmelerine uygun ve dengeli gübreleme yapmak için bütün bu faktörlerin ortak etkisini ortaya koyan yaprak ve toprak analizleri uygulanmalı, buna göre verilecek azotlu, fosfatlı ve potaslı kompoze fenni gübre miktarları saptanmalıdır. Ayrıca eksikliği duyuluyorsa ağaçlara magnezyum, demir, mangan ve çinko da verilmelidir. Portakal ağaçlarına, bu mineral gübrelerden başka 2-3 yılda bir, iyi yanmış çiftlik gübresi verilmesi de büyük yarar sağlar.

Tüm turunçgiller gibi potakal ağaçlarına da şekil ve ürün budamaları uygulanır ve genellikle ağaçlara kase şekli verilir. Şekil budamasına, ağaçların ürün vermesiyle başlanır. Turunçgillerin budanması ustalık isteyen bir iştir. Budamanın, ağaçları iyi tanıyan kişiler tarafından yapılması olumlu sonuçlar verir. Portakal ağaçlarında kurumuş, ezilmiş, kırılmış, hastalanmış, yaralanmış, berelenmiş ve yaşlanmış dallar kesilip çıkarılmalıdır; ayrıca obur dalların kesilip ayıklanması da gerekir.

SPRING NAVEL

Washington göbekli portakalın kardeşi olarak bilinen Spring Navel, aroması güçlü ve çok lezzetli bir portakal çeşididir. Washington'dan birkaç hafta sonra olgunlaşır ve hacim olarak Washington'dan daha büyüktür. Kabuk rengi ve meyve eti turuncu renge sahiptir.

Tüm turunçgiller gibi, portakal ağaçlarının da yıllık su gereksinimi toprak, iklim ve ağacın gelişmesine bağlı olarak 800-1.000 mm. arasında değişir. Sulama dönemi olan nisan ortaları ile ekim ortasındaki yedi aylık sürede, havaların çok sıcak ve kurak olduğu zamanlarda ağaçlara toplam 600-700 mm. su verilmesi gerekir.

Tüm turunçgiller gibi, portakal ağaçları en iyi; bol humuslu, derin, süzek (suyu iyi akıntılı) kumlu-tınlı, tınlı ya da killi-tınlı topraklarda yetiştirilir, iyice derinlere inen köklerinin oksijen gereksinimi fazla olduğundan portakal ağacı kesinlikle ağır topraklarda yetiştirilmemelidir. Portakal ağacının yetiştirildiği yerde taban suyunun yüzeyden 1,5 m. aşağıda olması gerekir. Aksi takdirde toprakta drenaj işlemi yapılmalıdır. Toprağın kirecine karşı da duyarlı olan portakal ağaçları için en uygun toprak pH’ı 5,5-6 olmalıdır.

Tüm turunçgiller gibi, portakal ağacının da önde gelen isteği, sıcak iklimli bir yerde yetiştirilmektir. Portakal ağacının yetiştirildiği yerde sıcaklığın -2 derecenin altına düşmemesi iyi olur. Çünkü -9 derecenin altına düşen sıcaklıklarda ağaç donar ve ölebilir. Dayanamadığı en yüksek sıcaklıklar ise, 45 derece ve üzeridir.

Güney Anadolu, Doğu Karadeniz (Rize çevresi), Akdeniz çevresinde, Ege Bölgesi’nde Aydın civarında ve sıcaklık ortalaması 23° ila -3°C arasında olan yerlerde yetişir.

Portakal, Citrus cinsi bir ağaç olan Citrus sinensis`i ve onun meyvesini tanımlar. Narenciye ailesinin bir üyesidir. İpek yolunun anadoludan geçtiği dönemlerde narenciye hindistandan civarından gelen ticari bir üründü. Ümit burnun keşfedilmesiyle ticaret yolları değişmiş, asya kıtasının avrupalı devletler tarafından sömürgeleştirilmesiyle portakal üretiminin tamamı Portakiz civarına yayılmıştır. Dilimize “portekizden gelen” anlamında “Portakal” olarak girmiştir.

Kasım 23rd

Muz meyvesinin gelişme devresi, uygun ekolojilerde 110-130 gün sonra tamamlanır. Bazı yıllarda bu süre 75-150 gün olabilir. Türkiye şartlarında muzlar 120-150 gün sonra derim olgunluğuna ulaşır. Meyve, bitki üzerinde yeme olgunluğuna gelmesi beklenmeden yeşil olum devresinde derim yapılmalıdır. Koyu yeşil renkten, açık yeşil renge dönüşürken ve parmak içleri dolgun ve parmak köşeleri yuvarlaklaşan muz meyveleri hasat yapılabilir. Bazı ülkelerde muz dalları, hasar görmemeleri için, bahçe içinden paketleme istasyonlarına teleferik benzeri araçlarla taşınır. Muz meyvesi diğer meyvelerden farklı olarak çok erken gelişme devresinde (meyve 5-7 cm. boyunda) hasat edilse bile normale yakın aroma oluşturur veya geç de olsa olgunlaşmasını tamamlayabilir. Ancak yetiştirici meyvenin henüz yeşil olarak kaldığı en geç tarihte hasat yapmakta, böylece meyve olgunluğa başlamadan önceki en ileri ve iyi gelişme durumuna ulaşmış olur.

Muzların hasat sonrası yaşam sürelerinin uzun olmasını sağlamak için kısa sürede uygun depolama koşullarına getirilmesi gerekir. Bu şartlar genellikle çeşitli nakliye araçları ve soğuk hava depolarında sağlanır. Klimakteriyel bir meyve olan muzların solunum hızı bir çok meyve türlerine göre çok yüksektir. Depolama sıcaklığı da yüksek olduğundan bu solunum hızını azaltma olanağı da sınırlıdır. Bu nedenle depolamada soğutma kapasitesi hesabında bu durumlar göz önüne alınmalıdır. Muz meyvesi genel olarak 13 oC de 1-2 hafta süreyle depolanabilir. Bitki olarak soğuğa daha dayanıklı olduğu halde, meyvesi soğuğa daha duyarlı olan Cavendish çeşidi 14 oC de depolanmaktadır. Ancak Dwarf Cavendish için bu sıcaklık daha düşüktür. Daha düşük sıcaklıkta çeşide ve kalma süresine bağlı olarak üşüme olur.

Sponsorlu bağlantılar


Son yorumlar