AğaçYetiştiriciliği Organik bahçe hobi ağaç yetiştiriciliği ve organik tarımcılığa giriş



Archive - Kas 2014 - Yazı

Tarih
Tür

Kasım 15th

Dut fidanı dikimi, sonbaharda yaprak dökümünden sonra başlar ve ilkbaharda gözlerin uyanmasına kadar geçen zaman içinde yapılabilir.

Meyve bahçesi tesisi uzun vadeli bir yatırımdır. Özellikle karadut ağaçlarının yavaş büyüdüğü ve uzun yıllar verimde kalması göz önünde bulundurulduğunda bahçe tesis edilecek yer özenle seçilmelidir. Türkiye’de ticari anlamda kapama karadut bahçeleri bulunmamaktadır. Ancak karaduta artan talep doğrultusunda kapama bahçe kurma çok cazip getirileri olabilecek bir yatırımdır. Dikimden sonra genellikle, bir karadut bahçesinin ticari üretime geçmesi 7–10 yıl alır. Ekonomik üretim ise karadutta uzun yıllar devam eder.

Dut ağacı, en iyi tınlı, kumlu-tınlı ya da killi-tınlı topraklarda yetişir. Toprağın pH değeri 6,5–7 olmalıdır. Özellikle dut ağacının dikildiği yerde, taban suyu toprak yüzeyine yakın olmamalıdır.Dut tuzlu topraklar hariç, toprak ve iklim koşulları bakımından seçici değildir. Sığ topraklar tavsiye edilmez. Derin topraklarda iyi gelişme göstermekle beraber kireçli, kuru, kurak ve kumlu topraklar üzerinde de yetiştirmeye uygundur. %0,2’nin altında tuz içeren tuzlu-alkali topraklarda yetişebilir. Diğer bir ifadeyle tuzluluğa duyarlıdır.

Türkiye'nin meyve ağacı yetiştirilen pek çok yerinde dut ağacı rahatlıkla yetiştirilebilmektedir.Dut, daha çok sıcak ılıman ve bol güneşli bölgelerin bitkisidir. Dut bitkisi, ılıman iklimden subtropik iklime değişen farklı ekolojik şartlarda iyi gelişir. Optimum sıcaklık isteği 24–28 °C’dir. Diğer birçok bitkide olduğu gibi hava sıcaklığı 5–36°C arası gelişimlerini düzenli şekilde devam ettirir.

Morusalba (Akdut)

Anavatanı Orta Asya ve İran’dır. Ülkemizde de çok yetiştirilir. Aşılı olanlar meyvecilikte kullanılır. 10 – 15 metre arasında boy yapar. Gövde kabuğu açık – gri – esmer renkli ve çatlaklıdır. Yaprakların üst yüzü parlakyeşil alt yüzü ise mattır. Sonbaharda sarı renktedir. Yapraklar yürek şeklindedir. 3 – 5 derin lopludur. Nisan – mayıs ayında açan çiçekler aşağıya doğru sarkıktır. Haziran ayında meyve verir.

uzey yarı kürenin genellikle ılıman ve subtropik bölgelerinde yetiştirilmekte olan dut (Morus spp.) Urticales takımının Moraceae familyasının Morus cinsine girmektedir. Ülkemizde meyvesinden yararlanılan ve yaygın olarak yetiştirilen dut türleri Morus alba (beyaz dut), M. nigra (karadut) ve M. rubra (kırmızı veya mor dut) olmakla birlikte daha onlarca türü bulunmaktadır. Meyvecilik kültürü çok eskilere dayanan ülkemiz, dutun anavatanlarından ve doğal yayılış alanlarından olmasına karşın, bu genetik potansiyel yeterince değerlendirilememiştir. Meyve kalitesi bakımından oldukça üstün özelliklere sahip olan birçok genotip yalnızca kerestesinden yararlanmak amacıyla kesilerek yok edilmiştir. Bu nedenle 1970?li yıllarda Türkiye?nin yaklaşık 5 milyon adet dut ağacı ve 100 000 ton civarında üretimi bulunurken bugün bu rakamlar; 2.500.000 adet dut ağacına ve 50.000 ton üretime gerilemiş durumdadır.

Dalları dikenli olduğu için bahçenin sınır noktalarına ve güneş gören yerlere dikilmelidir. Bitkinin üretimi dal parçalarından çelik alınarak yapılır. Birden fazla sayıda yan yana dikildiğinde rüzgâr perdesi görevi görür. Dayanıklı bir ağaçtır. Erozyonu önler.

Dünyanın varolduğu yıllar boyunca bir çok bitki türleri yetişmiştir, kimisi farklı topraklara , suya veya başka şeylere ihtiyaç duymuştur. Pisha kumtaşı , Dünyanın kanseri olarak bilinir. henüz hiçbir bitki bu bir çeşit taş olan kumtaşın üzerinde yetişmemiştir, sadece Yabani İğde hariç. Pisha kumtaşı kum granüllerinden oluşan ve soğuk alanlara kadar uzanan bir bölgede yer alır. Su bulmak çok zordur, Yabani İğde dışında hiçbir bitki bu ortamda canlı kalamaz .Yabani İğde 2-5 m yüksekliğe ulaşır ve kökleri yaralandığında yeni bitki oluşturma eğilimindedir. Erkek ve dişi çiçekler farklı ağaçlarda bulunur. Her ikisi de meyve üretimi için gereklidir. Dallar gri ve dikenlidir ve gümüşi-beyaz yapraklara sahiptir. Küçük sarımsı çiçekler baharda açarlar sonra yapraklar ve sarı-portakal rengi meyveler bunu takip eder. Meyveler kış boyunca ağaçta kalabilir.

Meyve Ağustosun sonu Eylül başlarında Yabani İğde Meyveler-Hasat Edilmiş olgunlaştığında portakal rengindedir ve hasadı çok zordur. Meyve olgunlaşmasına rağmen ağaçtan toplamak kolay değildir. Tahmini olarak 600 saat/dönüm (1500 saat/hektar) hasat sürer. Mekanik hasat denenmiş fakat çok başarılı olmamıştır. Hala hasat için daha ekonomik ve kolay yöntemler geliştirmek üzere çalışmalar devam etmektedir. Bir ağaçtan yaklaşık olarak 5-7 kg ürün alınır. Dönümde ise 1.8-2.2 ton ürün alınır.

Yabani İğde kurak iklimleri sevmez ve (400 to 600 mm) yağış alan bölgelerde daha iyi gelişir. En iyi gelişme derin ve iyi drenajlı , kumlu ve yüksek organik madde içeren topraklarda görülür. Sea buckthorn çok fakir topraklarda (nehir kıyıları, dik yamaçlar, asitli ve killi) da gelişebilir. Keza tuza karşı dayanıklıdır. Yabani İğde 5.5 - 8.3 sertlik derecesine sahip topraklarda yetişir fakat en ideal toprak sertiği 6-8 arası topraklardır. Ağaçların ideal dikim mesafesi ağaçlar arası 1 m ,sıralar arası 4 m olmalıdır. Kök derinliği ve yayılması hakkında herhangi bir bilgi yoktur. Yabani İğde topraktaki azotu düzenler.

İğdeler Güney Avrupa, Asya ve Amerika’da doğal olarak yaşayan 40 kadar türü vardır. Ülkemizde de Eleagnus angustifolia doğal olarak yaşamaktadır. İğdeler çalı veya ağaç formunda bitkilerdir. Yaprakları sarmal dizilişli, üzerleri gümüşi renkli tüylüdür. Çiçekleri petalsiz silindirik veya çan şeklinde, dal üzerinde tek veya demet hâlinde ve çok keskin kokuludur. Meyvesi etlidir ve yenir. Kızıl açık kahve renkli ve taş çekirdeklidir.

Kasım 14th

Meyvelerin olgunlaşıp büyüklük ve lezzetlerini tam olarak aldıklar zaman toplanmaları gerekir. Şeftali meyvelerinde olgunluk iki türlüdür. Bunlar:

Kırmızı örümcek: Yaprakların altına ya da üstünde yerleşerek önce lokal olarak yaprak rengini bozar. Daha sonra tüm yaprağa, ağacın diğer yaprakları ile sürgünlerine yayılır. Meyveler yeterince beslenemez ve yaprak dökümleri olur.

Şeftali kara lekesi, yağışlı ve rutubetli bölgelerde daha çok görülür. Hastalık, meyvelerin düzensiz olgunlaşmasına, şekillerinin bozulmasına ve meyve etinde yarılmalara neden olur. Haziran ayından itibaren görülmeye başlayan ilk lekeler daha çok meyvelerde ve özelikle meyvenin sap bölgesinde oluşur. Zeytin yeşili renginde olan bu lekelerin daha sonra çapları büyür ve sayısı artar.

Hastalık bitkinin çiçek, çiçek sapı, meyve ve sürgünlerinde belirti gösterir. Hastalığa yakalanmış çiçeklerin petal yaprakları, dişicik borusu ve erkek organları kahverengileşerek renk değişimi tüm çiçeğe yayılır. Hasta çiçekler dal üzerinde kurur ve mumyalaşır.
Meyve enfeksiyonları genellikle meyve olgunlaşmasına yakın dönemde meydana gelir. İlk belirti meyve kabuğunda oluşan kahverengi bir veya birkaç lekedir.

Sponsorlu bağlantılar


Son yorumlar